20 Eki 2017

TÜRKİYE KADIN REKTÖRLER TOPLANTISI

12 EKİM 2017, 14:00 – 18:00

ÇIRAĞAN PALACE KEMPİNSKİ İSTANBUL

Konu: Yükseköğretim’de Kadın ve Kadın Liderler

Toplantı Prof. Gülsün Sağlamer’in hoşgeldiniz mesajıyla başladı ve EWORA 5. Avrupa Kadın Rektörler Konferansı – Video Klibi’nin izlenmesiyle devam ett. Hemen arkasından Prof. Dr. Sezer Komsuoğlu ve Prof. Dr. Gülsün Sağlamer sunumlarını yaptılar.

 

Prof. Dr. Sezer Komsuoğlu sunumunda Birleşmiş Milletler ve AB ‘nin toplumsal cinsiyet hedeflerinden bahsetti. Tükiye’deki toplumsal cinsiyet eşitliğinin mevcut durumuna da dikkat çeken Komsuoğlu “liyakat” konseptinin de özellikle altını çizdi.

Prof.  Dr. Gülsün Sağlamer sunumunun ilk kısmında EWORA Anket Sonuçlarından elde edilen ilk verileri özetledi. Ankete henüz katılmamış olanları ankete katılmaları yönünde tekrar davette bulundu. Sunumunun ikinci kısmında ise “Değişim ve Direnç” konularını detaylı olarak ele aldı.  Değişim ve Direncin tanımlarından sonra dirençle mücadelede başvurulabilecek stratejilerden örnekler verdi.

Sunumların ardından yapılan tartışmalarda aşağıdaki konular üzerinde duruldu:

  • Kamu ve özel üniversitelerdeki farkılılıklara / benzerliklere dikkat çekildi.
  • Değişimin her yerde olduğu ancak başetme yöntemlerinin kurumların kültürüne ve iç dinamiklere bağlı olarak değişebileceği konuşuldu.
  • Vakıf üniversitelerinde kadın rektör sayısı fazla olsa bile erkek egemen kültürün her yerde aynı olduğunun altı çizildi.
  • Erkek ve kadın liderlerin yöneticilik özelliklerinin nasıl farklılaştığı konuşuldu (kadınların işin mutfağında kalmaya devam etmeleri erkeklerin ise mutfaktan uzak durmayı tercih etmeleri gibi…)
  • YÖK’ün Cumhurbaşkanlığı’na iletmek üzere belirleyeceği 3 adaydan birinin kadın olması yönünde kota oluşturulması ile ilgili YÖK Başkanlığı’na gönderilen önerinin izlenmesi
  • Kadınların kariyer ilerlemesinin önündeki engeller:
  • Kadınların önündeki engellerden birinin enformel ağlardaki erkek baskınlığı vurgulandı.
  • Ayrıca Kadınların rektör olmasına sıcak bakmayan kişilerde farkındalık yaratılmasının önemi vurgulandı.
  • İş- yaşam dengesinin öneminden bahsedildi.
  • İstatiksel araştırmaların önemi:
  • Mevcut durumun tespiti için cinsiyete göre ayrıştırılmış verilerin güncel tutulması özellikle vurgulandı.
  • YÖK’ün böyle bir veritabanı olutşurabileceği ve de mevcut istatistiklerin genişletilmesinin farkındalık yaratmak için önemli olduğu konusunda fikir birliği sağlandı. YÖK’ün kadın dekan sayısına ulaşmada güçlük yaşadığının altı çizildi.
  • Vakıf üniversitelerinin kendi üniversiteleri özelinde bu istatistikleri derlemeye başlayabileceği konuşuldu.
  • Kadın Lider sayısını arttırmak için atılabilecek adımlar:
  • Kadın lider sayısını arttırmak için uzun vadede kültürel bir değişimin gerektiğine dikkat çekildi.
  • Polikacılara, karar vericilere ulaşmanın öneminden bahsedildi.
  • Kadını “aile” için kodlayan bir kültürün yarattığı engellerden konuşuldu.
  • Kadın rektör saysını arttırmak için 30-40 kadın profesör adayının açılan Rektörlük çağrılarına aday olarak başvurmak üzere desteklenebileceği önerildi.
  • Kadın akademisyenlerin aday olmaktan yana çekinceleri olduğu ancak aynı çekincelerin erkerk akademisyenler için de geçerli olmasına rağmen onların özgüven ve kararlılıkla aday oldukları çelişkisine dikkat çekildi.
  • Akademide lider olmak ile iş dünyasında lider olmak arasındaki farklardan konuşuldu. İş dünyasında kadın yönetici başta olduğu zaman alt kademelere de daha çok kadın atandığı istatistiklerle belirlenmiş durumda. Aynı durum akademi için de geçerli mi sorusu cevaplandı ve örneklendi.
  • Kadın lider sayısını artırmayı hedefleyen IDAS ve TULIP gibi programlardan bahsedildi.
  • Ayrıca, Hülya Çağlayan tarafından Yükseköğretim’de İyi Örnekler başlıklı bir sunum da verildi ve yükseköğretimde kadın erkek eşitliğini sağlamaya yönelik katkı yapan platformlar, projeler incelendi.
  • Türkiye’nin kadın profesör oranlarında Avrupa ortalamalarının üzerinde olmasının Cumhuriyet’in bir kazanımı olduğu da vurgulanan konulardan biriydi.

 

Alınan Kararlar:

  • Her yıl 2 kere bu toplantıların düzenlenmesine ve bazı toplantılara erkek rektörlerin de davet edilmesine,
  • EWORA Türkiye Grubu’nun oluşturulmasına,
  • EWORA Türkiye’nin mevcut durumu ortaya çıkaracak bir “ülke raporu” hazırlamasına,
  • Türkiye Kadın Rektörler Ulusal Konferansı’nın düzenlenmesine, bu konferansa rektör, rektör yardımcıları ve dekanların davet edilmesine ve de bu konferansta “değişim ve direnç” temasına odaklanılabileceğine karar verildi.